Velayet Davası Şartları ve Sonuçları

Velayet davası, boşanma veya ayrı yaşama durumlarında, çocuğun kimde kalacağına karar vermek amacıyla açılan bir davadır. Bu davada önemli olan, çocuğun üstün yararıdır. Velayet davası kural olarak boşanma davası içinde belirlenmektedir. Fakat taraflardan biri boşanma davasından sonra da velayetin kendisine verilmesi için bağımsız bir dava açabilecektir. Dava açmasına engel bir durum söz konusu değildir.

Velayet Nedir?

Kanunen reşit olmayan çocukların doğumundan reşit olana kadar olduğu dönem içerisinde çocuğun anne ve baba tarafından bakılması, eğitimi, koruması, yetiştirilmesi, sahip olduğu hakları, mallarının yönetilmesine kadar hepsine velayet denilmektedir. Yasal olarak elinden alınmadıkça velayet hakkı anne ve babaya aittir. Türk Medeni Kanunu’nun 335. Maddenin 1. Fıkrasında da belirtildiği üzere;   _“Ergin olmayan çocuk, ana ve babasının velâyeti altındadır. Yasal sebep olmadıkça velâyet ana ve babadan alınamaz.”_   Reşit olan ama yasal olarak kısıtlı olan kişilerin (akıl hastalığı, akıl zayıflığı, savurganlığı, ayyaşlığı nedeniyle mahkeme kararıyla kısıtlanan kişilerin) korunması, temsili veya mallarının idare etme hakkı da velayet hakkına girmektedir. 

Hâkim velayeti bir tarafa verirken hangi hususlara dikkat edecektir. Şöyle ki; velayet düzenlemesinde asıl olan çocuğun menfaatidir. Hâkim karar verirken bu ilkeyi baz alıp çocuğun üstün yararını göz önüne alarak karar verecektir.

Velayet Davası Şartları

1. Evlilik İlişkisinin Bozulması: Velayet davası genellikle boşanma davasının bir parçası olarak açılır. Evliliğin sona ermesi veya eşlerin ayrı yaşaması durumunda velayet talep edilebilir.

2. Çocuğun Yaşı: Türk Medeni Kanunu’na göre, 18 yaşından küçük, reşit olmayan çocuklar için velayet davası açılabilir. Reşit olduktan sonra, çocuk kendi isteği doğrultusunda yaşayacağı yeri belirleyebilir. Hakim velayet hakkının kimde kalacağını belirlerken çocuğun menfaati ve çıkarı gözetilerek karar vermektedir.   Eğer çocuk 0-4 yaş aralığında ise anne bakımına muhtaç olan bir çocuk demektir. Hakim genellikle bu yaş aralığındaki çocukların velayet hakkını anneye vermektedir. Annenin maddi durumuna ya da yaşam tarzına bakılmaksızın velayet kararı verilir, çünkü bu yaş aralığındaki çocuklar anne bakımına muhtaçtır.   Eğer çocuk 6-12 yaş aralığında, okul çağında ise hakim ona göre bir değerlendirmede bulunacaktır. Okul çağında olan çocuğun hangi okula gittiği, gittiği okulun hangi ebeveynin oturduğu yere yakın olduğu, hangi ebeveynin çocuklarının dersine yardımcı olduğu ve onunla ilgilendiği gibi tüm hususlar değerlendirmeye alınacaktır. Sonuç olarak okul çağındaki çocuk adına verilecek olan velayet kararında çocuğun yararı ve geleceği gözetilecektir.   Çocuğun çıkarı hangi tarafta korunacaksa velayet hakkı o tarafa verilir.   Çocuk duygusal anlamda hangi tarafa daha bağlı ise velayet hakkı o ebeveyne verilir. Ayrıca bizim hukukumuzda kardeşlerin ayrılmama ilkesi benimsenmiştir. Bu sebeple çocuklar imkânlar el verdikçe velayeti bir tarafa bırakılır. Öte yandan mahkeme sekiz yaşına gelmiş çocukları dinlemek zorundadır. Buna idrak yaşı denilmektedir. Bu ilke Birleşmiş Milletler Çocuk Hakları Sözleşmesinin 12. Maddesin de düzenlenmiş olup düzenlemeye göre, “çocuğun yüksek çıkarına açıkça aykırı olmadığı takdirde, çocukları ilgilendiren davalarda idrak çağındaki çocuğun görüşüne değer verilmesi gerekir.” şeklinde ifade edilmiştir. Son olarak da mahkemenin göz önüne alacağı husus SİR raporu denilen sosyal inceleme hizmet raporudur. Bu rapor ile hâkim huzurunda çocuk dinlenmelidir.

3. Tarafların Talebi: Velayet davasının açılabilmesi için, çocukla ilgili taraflardan birinin (anne veya baba) mahkemeye başvurması gerekmektedir. Her iki taraf da velayet talep edebilir.

4. Çocuğun Menfaati: Davada esas olan, çocuğun menfaatidir. Mahkeme, çocuğun en iyi koşullarda yetişmesi için hangi ebeveynin daha uygun olduğuna karar verirken, çocuğun ihtiyaçlarını göz önünde bulundurur.

Çocuğun Üstün Yararını Belirleyen Kriterler

1. Sevgi ve İlgi: Ebeveynin çocuğa olan sevgisi, ilgili durumu ve ilgi düzeyi değerlendirilir.

2. Finansal Durum: Tarafların mali durumu, çocuğun ihtiyaçlarını karşılayacak kapasitede olmalıdır.

3. Yaşam Koşulları: Ebeveynlerin yaşam koşulları, çocuk için uygun bir ortam sunup sunmadığı incelenir.

4. Ebeveynin Psikolojik Durumu: Ebeveynlerin psikolojik ve fiziksel sağlığı, velayet kararında önemli bir faktördür.

5. Çocuğun İhtiyaçları ve Eğitimi: Çocuğun eğitim durumu, sosyal çevresi ve genel ihtiyaçları önemlidir.

Velayetin değiştirilmesi davası, eşlerin boşanması nedeniyle anne ya da babaya verilen çocuğun velayetinin velayeti alamayan tarafa geçmesi için açılan davadır.

Velayetin Değiştirilmesinin Şartları Nelerdir?

Çocuğun velayetinin değiştirilmesi, yani velayetin bir ebeveynden alınarak diğerine verilmesi için belli şartların ortaya çıkması gerekmektedir. İlk olarak çocuğun ebeveynlerinin hayatında ekonomik veya sosyal olarak bir değişiklik olması aranmaktadır.

Eğer boşanmadan bu yana tarafların yaşantılarında herhangi bir değişiklik meydana gelmemişse çocuğun velayetinin değiştirilmesi davası olumsuz sonuçlanacaktır. Ayrıca meydana gelen değişikliğin esaslı ve sürekli olması gerekmektedir. Çok önemli olmayan ya da geçici olan değişiklikler velayetin değiştirilmesi davasının şartlarını sağlamaz.

Örneğin velayete sahip olan ebeveynin geçici bir süre hastanede tedavi görmesi ya da çalıştığı işi değiştirmesi durumları esaslı olma ve süreklilik niteliklerini taşımadığından şart da sağlanmamış olacaktır. Bir diğer şart da çocuğun menfaatinin gerektirmesidir. Çocuğun üstün yararı ilkesi velayet ile ilgili davalarda büyük önem arz eden bir kavramdır.

Velayete sahip olan ebeveynin hayatında meydana gelen esaslı ve sürekli değişiklik sonucunda çocuğun menfaati velayetin değiştirilmesini gerektiriyorsa tüm şartlar sağlanmış olur. Şartlarda eksiklik bulunması durumunda dava olumsuz sonuçlanacaktır.

Görüldüğü üzere velayetin değiştirilmesi şartları dava sonucunun belirlenmesinde büyük rol oynadığından bir boşanma avukatından yardım alınması olumlu sonuç alınması adına yararlı bir hareket olacaktır.

Velayetin Değiştirilmesi Sebepleri Nelerdir?

Velayetin değiştirilmesinin sebepleri sınırlı sayıda değildir. Yukarıda açıklandığı üzere şartların sağlanması halinde her türlü esaslı, sürekli ve çocuğun menfaatine aykırı değişiklik velayetin değiştirilmesi davası açılması için sebep oluşturabilir.

Velayetin değiştirilmesine ilişkin düzenlemenin yer aldığı TMK 183. maddesinde hangi sebeplerin velayetin değiştirilmesi sebebi olabileceği belirtilmiştir. Ancak belirtmek gerekir ki velayetin değiştirilmesi sebepleri kanunda sayılanlarla sınırlı değildir. TMK 183. Maddesinde sayılan velayetin değiştirilmesi sebepleri şunlardır;

  • Velayete sahip olan ebeveynin bir başkasıyla evlenmesi
  • Velayete sahip olan ebeveynin başka bir yere taşınması
  • Velayete sahip olan ebeveynin vefat etmesi

Kanunda sayılmayan ancak uygulamada sıkça karşılaşılan bazı velayetin değiştirilmesi sebepleri ise şöyledir;

  • Velayete sahip olmayan ebeveyn ile çocuğun görüşmesinin engellenmesi
  • Çocuğun başka bir kişinin yanında yaşatılması
  • Çocuğun güvenliğinin tehlikeye atılması
  • Çocuğun eğitim ya da sağlık gibi ihtiyaçlarının gerektirmesi

Hatırlatmak gerekir ki bu sebeplerin varlığı tek başına velayetin değiştirilmesine sebep olmamakta, bu değişikliklerin esaslı ve sürekli olması ile birlikte çocuğun menfaatini de zedeleyici nitelikte olması gerekmektedir.

Her somut olayda sebeplerin geçerliliği farklılık göstermektedir. Bu nedenle hem velayetin değiştirilmesi davasını açmadan önce hem de dava sürecinde velayet hukuku alanında uzman bir boşanma avukatıyla çalışılması yararlı olacaktır.

Geliri Olmayan Kişi Velayeti Alabilir Mi?

Velayetin değiştirilmesi ile ilgili en çok merak edilen konulardan biri de geliri olmayan ya da işsiz olan ebeveynin velayetin değiştirilmesi davası yoluyla velayeti alıp alamayacağıdır.

Kanunun aradığı şartların gerçekleşmesi halinde geliri olmayan ya da işsiz olan ebeveynin velayeti alması mümkündür. Ancak çocuğun üstün yararı ilkesi nedeniyle gelirin olmaması ciddi bir dezavantaj yaratacaktır.

Velayetin değiştirilmesini talep eden kişinin gelirinin olmaması durumunda çocuğun geliri olmayan ebeveyne verilmesini gerektirecek ciddiyette bir sebep ortaya çıkması gerekmektedir.

Durumun davadan önce değerlendirilerek dava açmaya karar verilmesi olumsuz sonuç almamak adına önemlidir. Bu nedenle bir boşanma avukatına danışarak fikir almak daha doğru olacaktır.

Kardeşlerin Velayetinin Değiştirilmesi

Boşanma sonrasında boşanan eşlerin birden fazla çocuğu olması durumunda kardeşlerin farklı ebeveynlerde kalmasına karar verilebilir.

Genellikle kardeşleri ayırmama ilkesi gereğince tüm çocukların velayetinin bir ebeveyne verilmesi tercih edilir. Ancak bazı durumlarda kardeşlerden bir kısmının annede bir kısmının babada kalmasına da karar verilmesi mümkündür.

Örneğin bir kardeşin küçük yaşta olmasına istinaden anne ilgisine muhtaç olduğu gerekçesiyle velayeti anneye verilirken daha büyük yaştaki kardeşin maddi durumu daha iyi olan babaya verilmesi olasıdır.

Kardeşlerin velayetinin ayrı ebeveynlerde olması durumunda, şartların da mevcut bulunması halinde, velayetin değiştirilmesi davası açılabilir. Çocuğun üstün yararı ve kardeşleri ayırmama ilkesi bu davalarda sonuca doğrudan etki edebilecek hususlardır.

Emsal Kararlar

1. Yargıtay 2015/1454 E. 2016/1234 K.: Boşanma davasında, mahkeme çocuğun annede kalmasına karar vermiştir. Bu kararda, annenin çocuğa olan yakın ilgili ve duyarlılığı dikkate alınmıştır.

2. Yargıtay 2017/2345 E. 2018/4321 K.: Mahkeme, babanın çocuğun eğitimine katkısının yetersiz olduğu ve fiziksel ortamında çocuğun ihtiyaçlarını karşılayamadığı gerekçesiyle velayetin anneye verilmesine karar vermiştir.

3. Yargıtay 2020/1233 E. 2021/5647 K.: Bu kararda, ebeveynlerin eğitim düzeyleri ve mali durumları incelenmiş ve çocuğun öz bakımı için daha uygun ortama sahip olan ebeveynin velayeti almasına karar verilmiştir.

Sonuç;

Velayet davası, çocukların geleceği açısından kritik bir öneme sahiptir. Mahkeme kararları, çocuğun üstün yararını gözeterek belirlenir. Anne veya babanın velayeti alması, çocuğun fiziksel ve psikolojik gelişimi açısından son derece önemlidir. Aile hukuku alanında uzman bir avukat ile çalışmak, sürecin bu kadar hassas ve önemli bir noktada daha etkili bir şekilde yürütülmesine yardımcı olacaktır.

Terlemez Hukuk Bürosu olarak Yerli ve Yabancı Müvekkillerimize uzman avukat kadrosuyla 20 yıla yakın deneyimimizle Antalya başta olmak üzere tüm Türkiye’de profesyonel hizmet vermekteyiz. 

Yukarıda belirtilen emsal kararlar ve süreçler, velayetin değiştirilmesi davası, velayetin kaldırılması sürecindeki haklarınızı korumanız açısından yönlendirici olacaktır. Unutulmamalıdır ki, her olayın kendine özgü özellikleri bulunur; bu nedenle profesyonel destek almak önemlidir.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Bize İstediğin Herşeyi Sor

Randevu oluşturmak veya danışmak istediğiniz konular için formu doldurun, sizi arayalım.

Contact information

Email: info@terlemezhukuk.com

Güvenilir hukuki danışmanlık bir telefon kadar yakın!

© 2025 Terlemez Hukuk Tüm Hakları Saklıdır.