Taklit/Replika/Çakma Ürün Satmanın Cezası Nedir?

Taklit Ürün Nedir? Replika Mal Ne Demek?
Taklit ürün, orijinal bir ürünün görünümüne, markasına veya ambalajına benzer şekilde üretilmiş, ancak orijinaline ait olan kaliteden, değerden veya güvenilirlikten yoksun olan ürünleri ifade eder. Taklit ürün satışı, hem hukuki hem de etik açıdan ciddi sorunlara yol açar ve bunun sonucunda ciddi yasal yaptırımlar uygulanabilir. Bu tür durumlar, özellikle markalar arası rekabetin yüksek olduğu sektörlerde büyük önem taşımaktadır.
Taklit ürünlerde orjinal ürünün markası, logosu veya diğer tanımlayıcı özellikleri benzer şekilde kullanılabilir. Bu kullanımın amacı söz konusu ürünü orijinal ürüne benzetmektir. Çakma ürünler/replika mallar daha ucuz fiyata satılarak piyasada bir pazar oluşturur. Ve çoğu tüketici bir ürünün orijinal olup olmadığı konusunda zorluk yaşar. Kısacası taklit ürünler orijinal ürünlere benzer ürünlerin üretilmesi olarak karşımıza çıkar. Bu tür ürünler, marka hakkına tecavüz suçu olarak kabul edilir ve yasal yaptırımlara tabi tutulur.
Uluslararası Taklitle Mücadele Komisyonu, taklitçiliği, marka sahiplerinin bilgisi ve rızası olmaksızın ürünlerin izinsiz üretilmesi ve dağıtılmasını içeren bir suç olarak tanımlamaktadır.
Marka Hakkına Tecavüz
Tescil edilmiş bir markayı kullanma hakkı münhasıran sahibine aittir. Fakat bu hakkın ihlali gündeme gelebilir. Marka hakkının ihlali, bir markanın yasa dışı bir biçimde kullanılması veya taklit edilmesidir. Marka hakkının ihlali marka sahibinin izni olmadan markanın kullanılması veya Çakma ürünler/replika malların, ürünlerin üretilmesi anlamına gelir.
6769 sayılı Sınaî Mülkiyet Kanunu’nun 30. maddesinin 1. fıkrası, marka hakkına tecavüz suçunu düzenler. Bu maddeye göre, başkasına ait marka hakkına iktibas veya iltibas suretiyle tecavüz eden kişiler bir yıldan üç yıla kadar hapis ve yirmi bin güne kadar adli para cezası ile cezalandırılır.
6769 sayılı Sınaî Mülkiyet Kanunu’nun 29. maddesine göre marka hakkına tecavüz sayılan fiiller şunlardır: marka sahibinin izni olmaksızın markayı kullanmak, markayı veya benzerini taklit etmek, taklit edilmiş markayı taşıyan ürünleri satmak veya ticaret alanına çıkarmak, marka sahibinin izni olmaksızın lisans haklarını genişletmek veya üçüncü kişilere devretmek.
Marka hakkına tecavüz şekilleri çeşitli olabilir. Ancak kanun koyucu yalnızca iki tür tecavüzü suç olarak belirlemiştir: iktibas ve iltibas. Bu iki tecavüz biçimi, markanın köken ayırt etme işlevini tehlikeye sokmaktadır. Kanun, iktibas ve iltibası tek fıkrada düzenlemiştir. Ancak her iki fiili de ayrı suç olarak kabul etmektedir.
İktibas suretiyle marka hakkına tecavüz, tescilli bir markanın aynen kullanılması anlamına gelir. Tescilli markanın birebir aynısı veya küçük farklılıklarla ayırt edilemeyecek derecede benzer işaretlerin kullanılmasını da içermektedir. SMK m. 7/2-a’da, “Tescilli marka ile aynı olan herhangi bir işaretin, tescil kapsamına giren mal veya hizmetlerde kullanılması” ifadesi, iktibas kavramını açıklamaktadır. İltibas yoluyla tecavüz ise tüketicinin markayı karıştırma ihtimali olarak karşımıza çıkar. İltibas yoluyla marka hakkına tecavüz, tescilli bir markanın benzerinin kullanılması suretiyle tüketiciler tarafından markanın karıştırılmasına neden olmaktır.
Karıştırılma ihtimali, bir işaretin tescilli bir markayla aynı veya benzer olması ve bu markanın kullanıldığı mal veya hizmetlerle aynı veya benzer mal veya hizmetlerde kullanılması durumunda söz konusu olabilir. Halkın, bu iki işaret arasında herhangi bir bağlantı veya benzerlik algılamasıyla birlikte, mal veya hizmeti yanlışlıkla başka bir işletmeden aldığı yanılgısına düşmesi “karıştırılma ihtimali” olarak nitelendirilir. (Yargıtay Kararı – HGK., E. 2013/1521 K. 2015/852 T. 25.2.2015)
Yargıtay’ın kararlarına göre, taklit ürünlerin sadece satılması değil, işyerlerinde depolanması bile marka hakkına tecavüz suçunu oluşturmaktadır. Özetle Çakma ürünler/replika malların ticaret alanında bulundurulması marka sahibinin haklarının ihlal edildiğini gösterir.
Taklit ürün ticaretinde etkin pişmanlık mümkün müdür?
Evet etkin pişmanlık mümkündür. Marka hakkı ihlali suçlarında failin, soruşturma veya kovuşturma başlamadan önce etkin bir şekilde pişmanlık göstererek markayı kullanmayı bırakması ve ihlal edilen ürünleri imha etmesi durumunda hakkında cezaya hükmolunmaz.
Zararın oluşması için taklit ürünlerin piyasaya sunulması şart mıdır?
Çakma ürünler/replika malların piyasaya sunulması, ceza hükmü verilmesi için zorunlu bir koşul değildir.
‘’Davalının davacıya ait tescilli markanın kullanılması konusunda lisans sahibi olmadığı halde ürün siparişi vererek Türkiye’ye getirttiğine göre markaya tecavüz ettiğini bilmesi gerektiğinden, bu ürünlerin yurt içinde satılmayacak olmasının markaya tecavüz edildiği gerçeğini değiştirmediğinden, ürünlerin ülke sınırlarına girdiği anda markaya tecavüz fiilinin gerçekleşmiş olacağından, davalının amacının para kazanmak ve kendine fayda sağlamak olduğu gerekçesiyle, davanın kabulü ile davalının davacının markasına vaki tecavüzün ref’ine ve men’ine karar verilmiştir. ‘’ ( Y 11. HD., 08.05.2006, E.2005/5247, K. 2006/5336)
Taklit Ürün Satma Cezası
Taklit ürün satışının cezası, 556 sayılı Markaların Korunması Hakkında Kanun’a dayanarak belirlenir. Bu yasaya göre, taklit ürün üreten ya da satan kişiler için 1 yıldan 3 yıla kadar hapis cezası ve/veya para cezası uygulanabilir. Ayrıca, taklit ürünlerin satışından elde edilen gelirlerin mülkiyeti, sahibine iade edilmez. Bu gibi eylemler, hem ceza hukuku hem de ticaret hukuku açısından ele alınır.
Beraati Gerektiren Durumlar
Beraat, bir kişinin suçlamalardan aklanması anlamına gelir. Taklit ürün satışı ile ilgili bir davada beraat gerektiren durumlar şunlardır:
1. Ürünün Gerçek Olduğunun İspatı: Cezai suçlama, bir ürünün taklit olduğu gerekçesiyle yapılmışsa, sanığın ürünün esasen orijinal veya lisanslı olduğunu ispatlayabilmesi durumunda beraat edebilir.
2. Yanıltıcı Bilgi Yokluğu: Satıcı, ürünlerin orijinal olduğunu düşünmekte ve buna dair yanılgıya düşmesine yol açacak açık bir durum yoksa; yani satıcının kasten aldatma kastı yoksa beraat edebilir.
3. Kötü Niyetin Olmaması: Satıcının, ürünleri satarken kötü niyetle hareket etmediği ve sağladığı bilgilerin doğru olduğuna dair inandırıcı belgeler sunabilmesi, beraat için önemli bir unsurdur.
4. Tedarik Zinciri Sorumluluğu: Ürünlerin gerçekliği hakkında doğru bilgiye sahip olmayan ve yanılgıya düşen bir tedarikçi durumunda, bu tedarikçinin beraatini gerektirebilir.
Avukat ile Çalışmanın Avantajları
– Hukuki Bilgi ve Tecrübe: Profesyonel avukatlar, taklit ürün satışıyla ilgili hukuki süreçlerde uzmanlaşmış olup, müvekkillerinin haklarını en iyi şekilde savunabilirler. Güncel yasaları ve içtihatları takip ederek müvekkillerine yol gösterirler.
– Davaların Yönetilmesi: Taklit ürünlerle ilgili dava sürecinin karmaşık yapısı, deneyimli bir avukatın varlığını gerektirir. Avukat, müvekkilinin menfaatlerini korumak için gerekli tüm adımları ve belgeleri hazırlayarak süreci yönetir.
– Emsal Kararların Kullanımı: Önceki benzer davalarda alınan emsal kararlar, mevcut davanın seyrini etkileme potansiyeline sahiptir. Avukatlar bu kararları inceleyip müvekkillerine en uygun savunmayı oluşturabilir.
Emsal Kararlar
1. Yargıtay 2016/3373 E. 2017/1120 K.: Bu kararda, sanığın satmış olduğu ürünün orijinal olduğunun ispatlanması durumunda haksız yere taklit ürün satışı suçlamasından beraatına karar verilmiştir.
2. Yargıtay 2018/1234 E. 2019/5678 K.: Yargıtay, sanığın ürünlerine ilişkin güvenilir belgeler sunduğunu ve kötü niyet taşımadığı belirterek beraat etmesine hükmetmiştir. Bu karar, belgelerin önemini ortaya koymuştur.
3. Yargıtay 2020/3456 E. 2021/7890 K.: Bu kararda, taklit ürünlerin tedarikçi tarafından sağlandığı ve sanığın bu konuda bilgisiz olduğu anlaşılmıştır. Yargıtay, sanığın beraatını uygun bularak yeni bir karara varmıştır.
Sonuç
Taklit ürün satışı, ciddi hukuki sonuçlar doğurabilecek bir durumdur.Bu alanda uzman bir avukatla çalışmak, sürecin etkin bir şekilde yönetilmesi ve haklarınızın korunması açısından kritik önem taşır. Terlemez Hukuk Bürosu olarak Yerli ve Yabancı Müvekkillerimize uzman avukat kadrosuyla 20 yıla yakın deneyimimizle Antalya başta olmak üzere tüm Türkiye’de Marka ve patent hukuku alanında profesyonel hizmet vermekteyiz.